Egitimyonetimi.org satışa sunulmuştur. İletişime geçmek için tıklayınız

Belediyenin Eğitim Girişimi

Eğitim • 4 sene önce

5393 sayılı Belediye Kanununda Büyükşehir Belediyeleri ve nüfusu 50.000’i geçen belediyelerin çocukların korunması adına koruma evleri açılması zorunluluğu getirilmiştir. Çocuklarla ilgili diğer tüm faaliyetler belediye başkanının inisiyatifine bırakılmıştır. Bu sebeple çocuklar ve gençlere yönelik hizmetlerde standart uygulamalar tespit edilememiştir (Çiçek, 2012: 105).

Belediyelerin örgün eğitime katılımları, yönetmeliklerle belli sınırlamalara tabi tutulmuştur. Bu sınırlamalar sebebiyle örgün eğitimin dışında kalan bazı yaygın öğretim alanlarında söz sahibi olabilmişlerdir. Bu yaygın öğretim alanlarından bazıları: Halk eğitim merkezleri, sanat merkezleri, meslek edindirme-çıraklık kursları ve spor okullarıdır. Yaygın eğitim alanında faaliyet gösteren kurumların faaliyetleri, yine MEB’in “Yaygın Eğitim” için çizdiği çerçeveyle sınırlandırılmıştır. Bu çerçevede yaygın eğitimin tanımı:

Örgün eğitim sistemine hiç girmemiş ya da örgün eğitim sisteminin herhangi bir kademesinde bulunan veya bu kademeden ayrılmış ya da bitirmiş bireylere; ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda ekonomik, toplumsal ve kültürel gelişmelerini sağlayıcı nitelikte çeşitli süre ve düzeylerde hayat boyu yapılan eğitim, öğretim, üretim, rehberlik ve uygulama etkinliklerinin tümünü, ifade eder. (Milli Eğitim Bakanlığı Yaygın Eğitim Kurumları Yönetmeliği, 2010:3/p)

İlgili yönergeye göre yaygın eğitim faaliyetleri, Okuma-yazma, mesleki-teknik, sosyal-kültürel ve sportif alanlarda teorik ve uygulamalı olarak yapılmaktadır (Kamu Kurum ve Kuruluşları, Belediyeler, Vakıflar, Dernekler ve Meslek Odaları Tarafından Millî Eğitim Bakanlığının Denetim ve Gözetiminde Ücretsiz Olarak Açılacak Yaygın Eğitim Amaçlı Kurslar Yönergesi, 2001:12).

Örgün eğitime yardımcı nitelikte verilen eğitim hizmetleri bu sınırlandırmadan etkilenmektedir. Belediyelerin halk eğitim çatısı altında verebilecekleri kursun tanımı ise aynı yönetmelikte şöyle ifade edilmiştir:

Özel öğretim kurumları mevzuatı dışında, kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, vakıf, dernek ve meslek odaları tarafından Bakanlığın denetim ve gözetiminde, meslekî, sosyal, kültürel ve sportif amaçlı ücretsiz kurslar” olarak ifade edilmiştir (Kamu Kurum ve Kuruluşları, Belediyeler, Vakıflar, Dernekler ve Meslek Odaları Tarafından Millî Eğitim Bakanlığının Denetim ve Gözetiminde Ücretsiz Olarak Açılacak Yaygın Eğitim Amaçlı Kurslar Yönergesi, 2001: 4).

Avrupa’da belediyelerin eğitime bakış açısı ve bu bakış açısından doğan girişimler büyük çeşitlilikler barındırmaktadır. Almanya’da mesleki eğitim, güzel sanatlar ve kültür hizmetlerini yerel yönetimler sağlamaktadır. Belçika’da; okul öncesi, ilkokul, ortaokul, yükseköğretim, okuma-yazma eğitimi gibi hizmetleri yerel yönetimler sağlamaktadır. Norveç’te ise belde halkının 16 yaşa kadar tüm eğitim harcamalarını belediyeler üstlenmektedir. Avrupa’nın birçok bölgesinde, sosyal ve eğitsel hizmetler belediyeler ile anılmakta ve eşgüdümlü hareket edilmektedir (Erdem, 2015: 265-267).

Belediyelerin eğitim girişimlerini tek bir çerçevede değerlendirmek neredeyse güçtür. İçerik anlamında birbirine yakınlık gösteren birçok model, sadece isimlendirme noktasında bile birbirinden ayrılabilir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki meslek edindirme kurslarından olan “İSMEK” Türkiye’nin bazı noktalarında farklı isimlendirmelerle faaliyet göstermektedir: Sakarya ilinde “SAMEK”, Kocaeli ilinde “KO-MEK” örneklerinde olduğu gibi. (Satmaz Uçak, 2018: 4-5) Küçükçekmece Belediyesi’nin “Bilgievi” olarak adlandırdığı yapı, Ataşehir Belediyesinde “Ata Evi” olarak karşılık bulabilmektedir (Yavuz, 2013: 52). Dolayısıyla isimlendirmedeki benzerlikten ziyade kategorik olarak hangi yaş grubuna ve ne amaçla açıldığına göre ele alınması gerekmektedir.

Büyükşehir Belediyelerinin kurduğu, eğitim modelleri üzerine alanyazında birçok çalışma mevcuttur. Bu çalışmalar, genel olarak “Halk Eğitim Merkezleri” etrafında yoğunlaşmıştır. Türkiye genelinde Büyükşehir Belediyeleri’nin, İstanbul’un eğitim trendlerini takip ettiği ve bu yönde hizmetler geliştirdiği gözlemlenmektedir. Bu araştırmanın esas olarak ilçe belediyeleri üzerine yoğunlaştığı göz önünde bulundurarak, İl Özel idarelerinin 5302 sayılı kanuna göre eğitime dair görevleri özetlenerek ilçe belediyelerinin eğitim faaliyetleri ele alınacaktır:

İl Özel İdarelerinin eğitime dair görevleri:

  • İlköğretim kurumları kurmak ve ilköğretime ilişkin faaliyetleri yürütmek,
  • İlkokul ve gece okulu, pansiyon ve yurtlar açmak,
  • 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu gereğince ilköğretim ve ortaöğrenim okullarının bina ve tesislerinin yapım, bakım, onarım ve donatımını yapmak, okul için arsa temin etmek, yetiştirici ve tamamlayıcı kurslar açmak,
  • Sanatsal ve kültürel çalışmalara, halk eğitim çalışmalarına imkan sağlamak ve katılmak, bu amaçla kurslar açmak, 3289 sayılı Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdürlüğü’nün Teşkilatı ve Görevleri Hakkında Kanun’un 14. maddesi gereği ilçelerde spor tesisi yaptırmak ve il bütçesine katkıda bulunmak (Birvural, 2013: 89).

Belediyelerin eğitime dair rolü, il özel idarelerine kıyasla daha kısıtlı bir çerçevededir. Belediyeler daha çok halk eğitim merkezleri ve bir takım kültür merkezleriyle eğitim hizmetlerini sürdürmektedir. 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim kanunuyla birlikte belediyelerin, Okul Öncesi Eğitim çerçevesinde beldede yaşayan çocuklara eğitsel nitelik kazandırmak yahut okula destek mahiyetinde eğitimler vermek gibi sorumlulukları oluşmuştur (Ersöz, 2011: 153-154).

Ülkemizde yerel yönetimlerin eğitim odağındaki hizmetleri değerlendirildiğinde, örgün eğitime dair hizmetlerin bütünüyle merkezi yönetim kontrolünde olduğu görülmektedir. Merkezi yönetimden yerel yönetimlere bir yetki devrinin söz konusu olmadığı görülmektedir. Dolayısıyla yerel yönetimlerin örgün eğitime dair sınırlı bir hareket alanı mevcuttur (A.g.e.: 156).

Kaynak: Yönetim Süreçleri Bağlamında Bilgievlerinin İncelenmesi: Küçükçekmece Belediyesi Örneği, Erdi Demir, 2019, Yüksek Lisans Tezi

💬 Yorumlar